Günümüzde gelişen internet teknolojisiyle birlikte blog kurmak artık çok basit. Hatta diyebilirim ki, eklentiler sayesinde sizin yapacağınız tek şey blogu açmak. Far olan ise blogunuzu geliştirmek ve emeğinizi ekonomik kazanca dönüştürmek. En baştan söyleyeyim, ekonomik kazanç ilk hedefiniz olmasın, değer oluşturduğunuzda para sizi bulur. Bunu bir kenara not ettikten sonra asıl konumuza dönelim. Blog trafiğimi nasıl arttırablirim?
Makale biraz uzun olacak ve diğer makalelerde de yazdığım gibi, şayet ” Armut piş ağzıma düş” felsefesi’nin takipçileriyseniz boşuna zaman kaybetmeyin ve okumayı bırakın derim.
#1 – İçerik Gireceğiniz Hedef Kitleyi Baştan Belirleyin
Öncelik olarak blogunuzu açmadan önce, bir hedef kitle belirlemelisiniz. İlk açtığınız anda her konuda yazmanız, her alana hitab etmeniz ve bunların hepsinde de başarılı olmanız imkansız. Bütün alanlarda farklı veriler girmekten ise tek alanda arama motorlarında en üst sıralara çıkmaya çalışmalısınız. Mesela blogunuzu ilk açtığınız andan itibaren spor,interneti sosyal medya, edebiyat, politika v.s alanlarda sayısız özgün dahi olsa veriler girmeniz sizin kısa zamanda trafiğinizi arttırmanıza yararlı olmayacaktır. Bu demek değildir ki trafiğiniz artmayacak, illaki emeğiniz boşa gitmeyecektir fakat bu şekilde yapmanız durumunda hedeflediğiniz trafiğe ulaşmanız beklediğinizden çok zaman alacaktır.
Fakat ilk açıldığında belli bir konu üzerinde, mesele ”SEO” üzerine blogunuzu sürekli güncel tutmanız size iki şey kazandıracaktır.
– Söz konusu alanla alakalı verilere girdiğiniz anahtar kelimeler sayesinde Google’de üst sıralara çıkacaksınız ve hedef kitlenizi oluşturacaksınız. Böylece binlerce farklı konulara girdiğiniz anahtar kelimelerde rakiplerinizle yarışmak yerine bir alanda yarışacaksınız. Enerjinizi bölmeyeceksiniz.
– Daha en başta farklı konularda bloga veri girmek demek savaşa aynı anda yüzlerce cephede girmek demektir. Ve bunu tek başınıza yapıyorsanız kaybeden tarafta yer alacağınızı kesinlikle söyleyebilirim. Bunun yerine tek alanda arama motorları üzerinde yükselmeye çalışın. Böyle yapmanızın diğer bir avantajı da sitenize Googlenin çok değer verdiği geri dönüşümü sağlamış olursunuz. Bence siteye geri gönen bir kullanıcı yeni gelen 10 ziyaretçiden iyidir.
#2 – Ziyaretçilerinizin geldiği kaynaklarda aktif olun.
Sitenize gelen ziyaretçilerin hangi kaynaklardan geldiğini günlük olarak veya sıklıkla kontrol etmek gibi bir mecburiyetiniz var. Bunu yapmamızın nedeni sadece o kaynağa sempati dumakmıdır? Tabiki değil. Gerek blog istatistiklerini gördüğümüz panelden, gerekse Google Analytics sayesinde blogumuza hangi kaynaklardan ziyaretçi geldiğine bakmamızın temel amacı o kaynaklarda aktif olup spam yapmadan blogumuza yönlendirme yapmak olmalıdır.
Buna bir örnek verecek olursak. 1-2 ay önce www.mashable.com’da yayımlanan bir makalede, yazarın yanlış düşündüğü bir yere vurgu yaparak doğrusunun kendi Blogumda olduğunu yazdım ve konuyla alakalı bir link verdim. O gün mashable’den bloguma gelen ziyaretçi sayısı 160 bulmuştu. Aynı şekilde kısa bir süre önce mahkeme kararıyla kapatılma noktasına gelen shifdelete.net hakkında yazdığım bir haber shitdelete.net sitesinde blogumu ziyaret eden bir kullanıcı tarafından paylaşılmış. Konuya aynı kullanıcı 1-2 yorum yapmış ve 2 gün içinde söz konusu yazıdan bloguma gelen ziyaretçi sayısı 800’ün üzerindeydi.
Bu örnekleri dahada çoğaltabilirim. Fakat umuyorum ki blogunuzun gelişimi açısından blog ziyaretçi kaynaklarında aktif olmanızın ne önemli olduğunu özümsemişsinizdir.
#3 – Blog Verilerini SEO Dostu Yapın.
Şunu kesinlikle unutmamalısınız, blogunuz Google arama motorouyla ister istemez ortak çalışmaktadır. İstemeseniz bile bu böyle. Bu yüzden Blogunuza girdiğiniz verilerin SEO dostu olmasına maksimum derecede dikkat etmelisiniz.
Google arama motorunun desteklemediği bir Blogun yaşaması imkansızdır. Çünkü Google blogunuzun can damarıdır. Yazının başında belirttiğim gibi artık gelişen teknolojide Wordpress, Drupal yada Joomla tabanlı Blogların SEO problemini çözen veya bu bağlamda yardımcı olan yüzlerce eklenti var. Yapmanız gereken tek şey, bu eklentileri Blogunuza yüklemek.
Fakat bir dip not olarak şunu belirtmeliyim: En son güncellenen Google arama motoru, özellikle Google Penguen aşırı SEO uygulamasını cezalandırmaktadır.
Aşırı SEO Ne demek? Çok geniş bir kavram olmasına rağmen iki cümlede açıklayacağım.Aşırı SEO değişik sitelerden backlink almak adına spam yapmak ve verilere alakasız çok fazla anahtar cümle girmek.
#4 – Twitter, Facebook ve Google+ Kullanarak verilerinizi paylaşın ve yeni bağlantılar bulun.
Twitter kullanıcı sayısı 470 milyon, Facebook 900 milyon, Google+100 milyon, Linkedin 130 milyon civarı. Ve bu sosyal paylaşım ağlarında neredeyse günlük 1 milyara yakın aktif kullanıcı var. Bu 1 milyar kullanıcının tam olarak ne aradığını ve neyi paylaştığını bilmiyoruz. O halde sürekli arayan, paylaşan kullanıcılara ulaşmak gibi bir mecburiyetimiz var. Bunun için.
– Şayet hala Blogunuzun Facebook, Twitter,Linkedin, Youtube v.s dünya çapında tanınmış sitelerde grup veya hesapları yoksa, hemen bunları açın ve Blogunuza entegre edin.
– Blogunuzda her konunun altında veya kenarlarında verinin sosyal ağlarda paylaşma veya beğenme butonu olsun. Unutmayınki Google, sosyal ağlarda çok fazla paylaşılan verilere değer verir.
– Geri Dönüşüm: Geri dönüşümün bir blog için çok önemli olduğunu yukarıda vurgulamıştım. Hatta daha ileri giderek ”Bloga geri dönen bir kullanıcının 10 tane yeni kullanıcıdan daha iyi olduğunu söyemiştim” işte bu kadar çok önemli olan geri dönüşümü en güzel şekilde yukarıda yazdığım sosyal ağlar üzerinden gerçekleştirebilirsiniz.
Yine bu iddiamı desteklemek için kendi blogumdan bir örnek vereyim.Google Analytics 2 hafta öncesinde kadar %3 olan geri dönüşüm sosyal medya sayesinde %18 ‘e çıktı.
Kısacası, duruma ne açıdan bakarsak bakalım. Sosyal medyanın blogunuza olan katkıları tartışılmaz. Bu yüzden maksimum seviyede sosyal medyayı kullanmanız gerekiyor.
#5 – Google Analytics Kullanın Ve Sonuçlara Çok Önem Verin
Google Analytics kullanmanız ve sürekli sitenizin gelişimi hakkında istatistikler çıkarmanız çok önemlidir. Buradan edineceğiniz istatistikler sayesinde Blogunuzun hangi alan geri kaldığını veya hangi alanda başarılı olduğunu görme imkanı sağlayacaktır. Böylece sizde sonuçlara göre önlemler alabileceksiniz.
Google analystics size bir çok kategoride sitenizi inceleme imkanı veriyor. Bu başka bir makale konusu olduğu için burada detaylara girmeyeceğim.
Konuyla alakalı son olarak söyleyeceğim şey blogunuz için Google Analytics sonuçlarının çok öenmli olduğu.
#6 – Geri Link Ekleyerek Verilerinizde resim veya Grafikler paylaşın
Aşağıdaki resimde gördüğünüz gibi, verilerle birlikte paylaştığınız resimlere link eklemeniz önemlidir.
Bu linkler sayesinde image aramalarında da ziyaretçi kazanma şansınızı arttırma imkanınız var. Her ne kadar bütün görsellere sürekli link vermek zahmetli bir iş olsa da. Bloga olan katkısı önemlidir. Uzan soluklu bir iş için kolları sıvamış iseniz bu tür işler sizi zorlamamalı.
#7 – Blugunuza Veri girmeden önce anahtar kelime araması yapın
Sizinde bildiğiniz gibi ve bizimde neredeyse her makalede önemle, durmadan vurguladığımız gibi, başta Google olmak üzere arama motorlarına blogunuzu sevdirmelisiniz. Çünkü sizen zaiyaretçi kaynaklarınızın en başında arama motorları gelmektedir. Sitenizin tabiri yerindeyse can simidi arama motorlarıdır. Bu sebepten dolayıdır ki, blogunuz da açacağınız yeni konularla alakalı anahtar kelimeler rastgele seçilmemelidir. Anahtar kelimelere çok önem vermek zorundasınız, çünkü anahtar kelimeler ziyaretçiyle siteniz arasındaki bir köprü rolünü oluştururlar. Bu köprüleri ne kadar sağlam ve güvenilir şekilde inşaa ederseniz blogunuz’a sağlayacağı katkıda o kadar verimli ve uzun soluklu olur.
Anahtar kelime analizi yapabileceğiniz en iyi araç, tartışmasız AdWords Keyword Tool dur.
Resimde gördüğünüz gibi blog ideas diye bir anahtar kelime analiz ettik. Blogunuz için ilk başlarda düşük rekabetli anahtar kelimeler girin. Rekabetin yüksek olduğu kelimeler sizin arama motorlarında yükselmenizi geciktirecektir. Tabi blogu yeni olan kişiler için bunu söylüyorum. Blogunuz’un yaşı ilerledikçe ve rekabetin yüksek olduğu anahtar kelimeleri girmeniz zaten kaçınılmaz olacaktır.
#8 – Paylaşımlarınıza blogunuz ve başkalarının bloglarının referans linkini ekleyin
Şimdi şöyle bir kanaat var, özellikle Türk site sahiplerinde. Başkalarının sitelerine ait linkleri asla kendi sitemde kullanmayayım. Ama başkaları benim sitemin linkini kullansın.Bu tabi bencilliğin ve başarısızlığın felsefesidir. Halbuki blogunuzda yazdığınız yazılarda başka sitelerden yaptığınız alıntıları link vererek belirtmeniz arama motorlarının sitenize vereceği değeri arttırır. Kısa bir süre önce bununla alakalı bir makale okumuştum ve SEO uzmanı olduğunu iddia eden kişi, bu tür link paylaşımının siteye zarar vereceğini, arama motorlarında değerinin düşeceğini iddia ediyordu. Fakat zannedersem söz konusu arkadaşın wikidiperia’dan haberi yoktu.
Başka sitelerin adresini sitenizde paylaşmanızın diğer bir artısı size hit kazandırmasıdır. Çok fazla olmasada uzun vadede kaliteli hit sağlar. Buda Google Alerts sağlar. İşi bilen her blog sahibi, mutlaka google alerts kullanarak blogunun nasıl indexlendiğine bakar. Farklı bir siteden link alan blog sahibi mutlaka ama mutlaka o blogu ziyaret eder ve hatta katkıda bile bulunabilir.
Sizin başka sitelerden referans link almanızın almanızın 2 yolu vardır.
1.Çok kaliteli ve faydalı makaleler yazarak, bu makalelerin başka sitelerde yayınlanmasını sağlayarak.
2. Spam yaparak yani, sitenizde bir makale yazıp, başka sitelerde o makaleyi kaynak vererek yayınlamak.
Doğru ve doğal olan 1. yöntemdir. Bilmeliyizki Google istatistikleri yaparken İP’lerden alında açılan konunun sosyal ağlarda kaç kere paylaşıldığına kadar not verir ve bu şekilde değerlendirme yapar. Bu yüzden 2. şıktaki ucuz numaralara başvurmayın. Sadece kaliteli otoriter sitelerde bunu yapmanızı öneririm. Yani link almak adına sıradan sitelerde makalelerinizi veya verilerinizi kaynak paylaşarak yayınlamayın.
#9 – Reddit + StumbleUpon Sosyal Paylaşım Topluluklarında Faal Olun.
Aslında bu başlık 8. başlığın bir açılımı. Reddit + StumbleUpon gibi siteleri duymayan yoktur. Tek dezavantajı ingilizce olmaları ve makaleleri ingilizce kabul etmeleri. Bu sitelerde milyonlarca yazar makaleler yayımlamaktadır. Tabi ki bu makaleleri yazan yazarlar, Googlede yükselmek istedikleri anahtar kelimelere kendi sitelerinin linklerini verirler. Amerika başta olmak üzere Rusya ve bir çok ülkede bunlara benzer yüzlerce site mevcut ama malesef Türk kullanıcıları için bunlara benzer siteler yok desek yanlış olmaz. Fakat Google’de ”Makale Gçnder” veya ”Yazı Gönder” yada ”Bedava Reklam Yazısı Gönder” gibi aramalar yaparak blogunuz için bu şekilde makaleler yazabileceğiniz başka bloglar bulmanız mümkün.
#10 – Blog Tasarımı
Blogunuzun görüntüsü,kullanılır olması ve fonksiyonları en az blogunuzdaki veriler kadar önemlidir. Bunun için kesinlikle blogunuz için her zaman en iyisini yapmaya çalışmalısınız. Yalnız bunu yaparken dizayn’ın kesinlikle farklı olmasına dikkat etmelisiniz.
Asla blogunuzun yeterli olduğunu düşünmemelisiniz ve sürekli güncellemeli ve yeni özellikler, fornksiyonlar eklemelisiniz. Bunun için;
Şu siteleri önerebilirim
- Dribbble – kaliteli tasarımlar bulabileceğiniz bi adres
- Forrst – diğer bir kaliteli yer
- Behance – Tasarım için kesinlikle buraya bakmalısınız
- Sortfolio – Diğer bir harika tasarım örnekleri
Maalesef bu konuda’da önerebileceğim Türkçe bir site yok.
#11 – Soru Cevap Sitelerinde Faal Olun
Yahoo! Answers,Answers.com, Quora, StackExchange, Formspring başta olmak üzere bu konuyla alakalı yüzlerce site bulmanız mümkün. Hatta diyebilirim ki, son zamanlarda bu tarz Türkçe sitelerde oluşturulmaya başlandı.
Soru cevap sitelerinde kendinize hesap açar açmaz, blogunuzla ilgili sorular sormanızı tavsiye etmenizi önermiyorum. Öcelikli yapmanız gereken bu sitelerde hesap açtıktan sonra bir süre hesabınızı geliştirmeniz ve değerini artırmanız. Ve site üzerinde hesabınızı popüler yaptıktan sonra kendi blogunuzla alakalı başlıklar vererek sorular somanız. Bu tür soru cevap sitelerini arama motorlarının çok hızlı indexlediğini bilnemizi isterim.
#13 – Feed + Email İle Üyelik
Şayet blogunuz’da ciddi bir bilgi kaynağı oluşturmayı başarmışsanız ve ziyaretçilerinizin güvenini sağlamışsanız bu uygulama sizin için elzem. Çünkü blogunuz’da paylaşılan bilginin kaliteli ve yararlı olduğuna kanaat getiren ziyaretçiler mutlaka blogunuz’daki güncellemelerden haberdar olmak isteyeceklerdir.
Bunun için blogunuz’un en üst sağ kısmına veya konu altına RSS feed using Feedburner ‘i kurmanızı şiddetle tavsiye ederim. Veya wordpress kullanıyorsanız bu konuda işinize yarayacak kurulumu çok kolay olan eklentiler önerebilirim.
#14 – E-mail bağlantı ve imzalarında blog ismi ve linki kullanma.
Bu belkide çok klasik bir söylem gibi gelecek ama tekrar edilmesinde fayda var. E-mail adreslerinizde mutlaka resimde göründüğü gibi imzanıza sitenizle alakalı bir slogan ve link girin. Yaptığınız bütün yazışmalarda otomatik olarak bu linkler görüneceğinden sizinle yazışan kişilerin ilgisini çekmesi kuvvetle muhtemeldir.
#15 – Okuyucularınız için Anket düzenleyin.
Eğer blogunuz’a bol bol ve kaliteli veriler girmenize rağmen beklediğiniz şekilde yorum alamıyorsanız. Mutlaka farklı yöntemler kullanmanız gerekmektedir. Blogunuz’da yorum olmaması aslında sinir bozucu bir şeydir. Ama yazdığınız bir makaleye uzun uzun yorumların yapılması hem sizi mutlu edecektir hemde oraya gelen ziyaretçileri.
Sizi neden mutlu edecektir?
Verdiğinizin emeğin karşılığını almış olacaksınız ve diğer makaleyi büyük bir moralle yazmaya başlayacaksınız.
Gelen ziyaretçilerin konu hakkında çok yorumun olduğunu görmesi, daha en baştan ilgisini çekecektir. Konuya yapılan yorumları okuyarak uzun uzun yazılan makaleyi okuyup okumaması gerektiğine karar verecektir.
Bunun için ziyaretçilerinizi yorum yazmaya teşvik etmelisiniz, bunun en uygun yollarından bir taneside şüphesiz ankettir.
#16 – Asla Pes etmeyin
Bloglarınızı kurarken ve devamında yapacağınız her şeyin temelinde sabır olmalı. Kesinlikle sabrınızı ve umudunuzu kaybetmeyin. Amacınız verdiğiniz emeği ekonomik bir getiriye dökmek olmasa bile her blog sahibi geniş kitlelere ulaşmak ve düşüncelerinden bu geniş kitlenin faydalanmasını ister. Bu yüzden amacınız ne olursa olsun kesinlikle sabretmeli ve umutsuzluğa düşmeden hedefiniz doğrultusunda ilerlemelisiniz.