Geçtiğimiz yıl ICANN yeni TLD programını başlatmasının üzerinden 1 yıl geçmedi ki, özellikle dini domain isimleri büyük tartışma yarattı. Görünen o ki bu tartışmalar ve itirazlar bitecek gibi değil.
ICANN’in başlattığı söz konusu program çerçevesinde dünyanın farklı ülkelerinden farklı inançlara sahip kurum ve kuruluşlar dini uzantılı domain isimlerine başvurdular. Bunlar arasında .Catholic, .Islam, .Halal gibi uzantılar var. Bu domain uzantılarına başvuran kurum ve kuruluşların başvuru gerekçeleri, sanal ortamda, kendilerini, kültürlerini ve inançlarını özgürce ifade edebilecekleri güvenli alanlar oluşturmak ve farklı inançlarla güvenilir platformlarda diyaloğa geçmek.
Konuya bu perspektiften baktığımızda İnternet’de dini uzantılı alanların olması büyük bir gereksinim olduğunu söyleyebiliriz.
Şu bir gerçek ki, özellikle İslam ülkelerinde dini hassasiyetlerinden dolayı interneti kısıtlı kullanan milyonlarca insan var. İnternete karşı temkinli davrandıklarından dolayı milyonlarca kişi pasif internet kullanıcısı durumundadır. İslam ülkeleri arasında insan hakları, kişisel özgürlük ve demokrasi açısından en gelişmiş ülke olarak gösterilen ve 33 milyondan fazla internet kullanıcısı olan Türkiye’de bile, dini hassasiyeti olan kitle üzerinde İnternet hakkında olumsuz bir düşünce olduğu tartışmasız bir gerçek.
Mevcut internet şartları bu tür milyonlarca internet kullanıcısının ihtiyaçlarını karşılamadığı için kendilerini, kendi kültürlerini, inançlarını internet ortamında paylaşabilecekleri, platformları kurma ve bulma noktasında ciddi sıkıntılar yaşadılar ve halen de yaşamaktalar.
İşte tam da bu noktada ICANN’ın yeni başlatmış olduğu programın her dinden bu tür kullanıcılar için önemli bir fırsat olduğu tartışılmaz. Gerek milyonlarca insanı İnternete kazandırmak ve kendi güvendikleri alanlar üzerinde iletişime geçmelerini sağlamak açısından, gerekse bu alanların dindar toplumların üzerinde İnternet algısını olumlu yönde değiştirme rolü üstleneceğinden ICANN’ın söz konusu domain uzantılarına yapılan bütün başvuruları kabul edeceğini düşünmek yanlış olmaz.
Şimdiye kadar konunun sosyolojik boyutundan bahsettik. Birde teknik boyutu var. Mevcut şartlarda dini hassasiyeti olan insanlar inançlarıyla örtüşen alanları bulmak için arama motorların’da kendi düşünce ve inançları ile ilgili anahtar kelimeler üzerinden arama yaparak kendilerine uygun gördükleri alanları bulmaya çalışmaktadır. Fakat, arama motorlarında, ne kadar arama yaparlarsa yapsınlar ilk sayfalarda kendilerini temsil edecek alanların çıkma olasılığı çok zayıf. Bu durum, gereksiz zaman kaybına neden olduğu gibi, istedikleri platformları da bulamamalarına neden oluyor. Yeni domain uzantılarıyla bu sorun da ortadan kalkmış olacak.
.Catholic, .Islam, .Halal ve diğer dini uzantılı domain uzantılarına yapılan itirazlara baktığımızda, mantıklı hiçbir gerekçe görmek mümkün değil.
Medya’da yazılanlara bakılırsa başvuruya yapılan itirazlarda Türk Asian Green IT’nin Müslüman toplulukların çoğunluğunu temsil etmediğini, Müslüman topluluklara böyle bir şey sorulmadığını, söz konusu domain uzantılı sitelerde yanlış bilgilerin paylaşılması durumunda ciddi sorunlar olabileceğini v.s vurgulamışlar.
Bu tür iddialar samimi değil ve ICANN’in bu iddiaları ciddiye alacağını düşünmüyoruz. Çünkü mevcut durumda bile aynı şeyler geçerli. Mevcut durumda da herhangi bir din veya inanç ismine açılan sitelere üzerinde bir kontrol ve kısıtlama yok. İnternet üzerinde kişinin kendi inancıyla alakalı bir topluluk kurması onun en doğal kişisel hakkı. Bu haktan insanları kimse mağdur edemez.
.Islam, .Halal ve diğer dini domain uzantılarına yapılan itirazlar Internet kavramının temeline aykırı fakat ICANN’in uluslararası baskıya nasıl cevap vereceği merak konusu.